Aziz Murat Aslan’dan İlk Kişisel Sergisi Nakş-ı Sun / Veils of the Crafted Light” sanatseverlerle buluşmak için gün sayıyor

1980 Tekirdağ doğumlu Aziz Murat Aslan, mühendislik eğitiminin ardından hem akademide hem de uluslararası projelerde görev aldı.

Aziz Murat Aslan’dan İlk Kişisel Sergisi Nakş-ı Sun / Veils of the Crafted Light” sanatseverlerle buluşmak için gün sayıyor

1980 Tekirdağ doğumlu Aziz Murat Aslan, mühendislik eğitiminin ardından hem akademide hem de uluslararası projelerde görev aldı. 2008’den itibaren Almanya’da sürdürdüğü araştırma çalışmaları sırasında Avrupa müzelerindeki Karagöz koleksiyonlarını inceledi, kataloglama süreçlerine katkıda bulundu. Türkiye’ye döndükten sonra Hayali Safderi Metin Özlen’den nazari bilgiler aldı; pek çok uluslararası festivalde Karagöz sanatını temsil etti. 2020’de T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanına layık görüldü. Çeşitli koleksiyon ve sergilerde küratör, sanatçı, yazar ve tercüman olarak yer aldı; 2023’te yayımlanan “Hayal – Min Evvelinden Min Sonrasına Karagöz” adlı kitabı, alanın kapsamlı kaynaklarından biri oldu.

Sanatçının ilk kişisel sergisi “Nakş-ı Sun / Veils of the Crafted Light”, 19 Eylül – 8 Ekim 2025 tarihleri arasında, serginin hayata geçmesinin en önde gelen mimarı olan Gülten Yalmanbaş yönetiminde Guga Contemporary’de izleyiciyle buluşuyor. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Karagöz nakışlığından zerre feda etmeden insan kesilmiş bir suret, tepeden tırnağa insanlık kesilmiş bir nakıştır” sözünden ilham alan sergi, görünür ile görünmeyen arasındaki estetik perdeyi ışığın işlenmişliği üzerinden sorguluyor. Tasavvuf geleneğinde “perde”, insanla hakikat arasındaki mesafeyi temsil eder; Aslan’ın işlerinde bu perde, ışıkla örülmüş bir yüzey gibi görünür hale geliyor. Sanatçı kendini bir “yaratıcı”dan ziyade, “şahitlik eden” ve “yorumlayan” figür olarak konumlandırıyor.

Aslan’ın uzun yıllardır sürdürdüğü “Zılliyat – Geleneksel Türk Tiyatrosu / Karagöz Külliyatı” çalışması da sergiyle eşzamanlı olarak kamuoyuna sunuluyor. Genel Yayın Yönetmenliğini Elif Doruk’un, Yayın Editörlüğünü Oğuz Kemal Özkan’ın üstlendiği ve çok değerli destekler verdikleri Ange Yayınları çatısı altında yürütülen bu çok ciltli yayın projesi, Karagöz’ün Osmanlı’dan günümüze, Avrupa’dan, Yunanistan’a, Balkan Topraklarına, Mısır, Suriye, Mağrip topraklarına ve Orta Asya’dan, Uzak Asya’ya uzanan birikimini farklı dillerdeki kaynaklardan, özgün makalelerden ve çevirilerden hareketle çok dilli bir çalışmayla gün yüzüne çıkarıyor. Külliyatın ilk üç kitabı – Gölgeden Surete, Suretten Hayale, Hayalden Hakikate: Karagöz, Georg Jacob’tan esinle hazırlanan “Karagöz Komedileri”, ve Hermann Reich’ın hipotezine odaklanan “Toramanlı Karagöz” – serginin açılışıyla birlikte yayımlanıyor. Külliyat takip eden aylarda Nicholas N. Martinovitch’in Türk & Dünya Halk Tiyatrosu Alanındaki Çalışmaları ve Türk Tiyatrosu eseri, Raif Oğan’ın el yazması eserinden hareketle düzenlenen “Karagöz Tarihi” isimli özgün çalışması, Suriye Hayal Tiyatrosu ve Memlük Hayal Tiyatrosu isimli eserlerle genişleyecek. Ressam Memiş Aslan’ın özgün çizgileri, Nil Demir’in Felsefe alanındaki bilimsel yaklaşımı ile perçinleyerek çalışmalara kattığı özgün makaleleri, Derya Adıgüzel’in aslı Osmanlı Türkçesi olan metinleri günümüz Türkçesine tercümesi ve modern Evliya Çelebi Cenk Bulut’un Fransızca tercümelere verdiği kollektif katkı ile eserler özgün değerini kazanıyor.

Sergi tasarım, uygulama ve katalog sürecinde Başak İlhan’ın önemli katkıları öne çıkıyor. Sergi kataloğuna, sanatçının daha önceden bir çevrimiçi sergisine, karma sergisine küratörlük gerçekleştiren Amerikalı Antropolog, Sanat Tarihçi ve Küratör Walter L. Meyer’in çok değerli bir yazısı eşlik ediyor. Aslan ile aynı jenerasyonu temsil eden, Karagöz sanatı alanında günümüzde çalışarak değerli eserler üreten Serkan Öztürk ve Doğu Erte de hem Karagöz sanatına hem de Aziz Murat Aslan’ın sanatına bakışlarını özgün satırları ile dile getiriyorlar. Sanatçının çocukluğundan bugüne atölyesinde yetiştiği değerli ressam Memiş Aslan’ın kaleme aldığı yazıda çocukluktan yetişkinliğe sanatının gelişiminin izlerini sürmek mümkün. Amerika’da Karagöz sanatı alanında hem sanatsal hem de akademik çalışmalar gerçekleştiren yazar Ayhan Hülagü ise “soyut, iç içe ve klasikten uzak, parçalı bir dil” şeklinde tanımladığı Aslan’ın sanatının izlerini Borges ve Godard’ın çalışmalarında sürüyor. İtalyan belgesel fotoğraf sanatçısı Giorgio Cossu’nun kaleminden Aslan, tek bir kimliğe indirgenemeyen; tarihçi, mühendis, yazar ve zanaatkâr yönleriyle beslenen, çok disiplinli üretimini Karagöz ve Hacivat ekseninde bütünleştiren özgün bir sanatçı olarak yansıyor. Sanatsal performans düzeyinde Aslan ile yol alan Murat Akgül ise sergi koleksiyonunda gözlemlenebilecek Cambazlar ve Yedi Ölümcül Günah temalı çalışmalara mecazi bir Hayali güzellemesi öykü ile göndermede bulunuyor. Sanatçının Yunanistan’daki “Karagiozis” sevdalıları ile olan kadim dostluğu ve iş birliklerinin izlerini de Orfeas Kallintzis ve Jason Karaindros’un kaleme aldığı satırlarda İstanbul’dan Atina’ya, Atina’dan Semerkant’a hissetmek mümkün. Usta tiyatrocu Hakan Altıner’de sahne perdesinden sanatçının hayal perdesine el sallıyor. Serginin açılışından, atölye süreçlerine ve oyunların müzikal tasarımlarına dek destek veren müzisyen ve besteci Alihan Yılmaz’da notaları ile serginin sesi oluyor. Başak İlhan sanatçının çalışmalarına aşağıdaki sözler ile selam gönderiyor.

“Az gitmiş uz gitmiş, dere tepe aşmıştı. Ülkesinden uzakta kendi gölgesinin peşine düşmüş, o gölge ise ona ayna olmuştu. Artık aynanın ardına geçmiş, bu kez gölgesi önüne değil arkasına, aynaya da hayalinin “aks”i düşmüştü. Mecazlar deryasına bulanmıştı. Hayalindeki renkler, onu “Hayali”ye, bedeni de Karagöz’ün, bir gözü olmaya yola çıkarmıştı. Çıktığı yolda heybesini tıka basa dolduran, bunu da taşıran bir ruha dönüşmüştü. Yolculuğunda gördüğüm ve hissettiklerim için şunu demek geçer içimden, eskiler soframızda şöyle dua ederdi;

Artsın eksilmesin,

Taşsın dökülmesin.

Bu gitsin,

Ganisi gelsin.”

 

 Açılış kokteyli 19 Eylül 2025, Cuma günü saat 19.00’da gerçekleşecek olan sergi, 8 Ekim 2025 tarihine kadar Boğazkesen Caddesi No:21A’daki Guga Contemporary’de görülebilir. Sergiye çağdaş Karagöz gösterileri, atölyeler, kitap söyleşileri ve imza günleri de eşlik edecek.

📍 Mekan: Guga Contemporary, Boğazkesen Cad. No:21A
📅 Tarih: 19 Eylül – 8 Ekim 2025
⏰ Açılış: 19 Eylül, Cuma, 19:00

Haber : Pınar Çekirge

Bir yanıt yazın